Turkish » German

Translations for „olanak“ in the Turkish » German Dictionary

(Go to German » Turkish)

olanak <-ğı> N

Usage examples with olanak

olanak tanımak -e

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish
Diğer önemli turistik yerler müzik festivalleri ve alışveriş olanaklarıdır.
tr.wikipedia.org
Ana kart üzerinde çok bacağı olan tek bir göbek kullanılır, bu göbek geniş bir anahtarlama ve dönemdeşliğe olanak sağlar.
tr.wikipedia.org
Bunların popüler olmasının nedeni, bir substratın herhangi bir yerinden kesilmesine olanak vermeleridir.
tr.wikipedia.org
Laboratuvar yöntemini, insan davranışları üzerine uygulama ya da insanı laboratuvar ortamında inceleme olanağı sınırlıdır.
tr.wikipedia.org
Gilman, rahat ve sağlıklı bir yaşam tarzına sahip olmanın sadece evli çiftlerle sınırlandırılmaması gerektiğine ve tüm insanların bu olanakları sağlayan bir eve ihtiyaç duyduğuna inandı.
tr.wikipedia.org
Bunun yerine programında açlık ve yoksullukla mücadele ve daha iyi eğitim olanakları ön plana çıktı.
tr.wikipedia.org
Kablolar genellikle üst borunun üst tarafına yönlendirilir, bu da sürücünün bisikleti sağ omuzda taşıma bölümlerinden rahatça taşımasına olanak tanır ve kablo kirlenmesini önler.
tr.wikipedia.org
Uyduların tek tek incelenmesine olanak bulunduğunda çarpıcı bulgularla karşılaşılabilmektedir.
tr.wikipedia.org
Ziyaretçiler rahatlama, doğa dinlence etkinlikleri, spor balıkçılığı, bisiklet ve başlıca turistik yerlerin gezimi ile parktaki sosyal olanakların tadını çıkarabilirler - ayrıca fotosafariler de düzenlenmektedir.
tr.wikipedia.org
Baskın kategori olarak işlenmiş gıda ile, pazarlamacılar ürün yaratmada neredeyse sonsuz olanaklara sahiptir.
tr.wikipedia.org

Would you like to add a word, a phrase or a translation?

Just let us know. We look forward to hearing from you.

Choose your language Deutsch | български | English | Español | Français | Italiano | Polski | Русский | Türkçe